Woody Allen denince akla ilk gelen filmlerden biridir Annie Hall, yazılmadan geçilemeyecek ölçüde. 1977 yapımı bu filmde Woody Allen and Diane Keaton başrolde. IMDB puanı 8.2. İçinde ince espriler barındıran, kadın erkek ilişkilerini Woody Allen’ın kendi bakış açısıyla yansıttığı aynı zamanda da toplumsal görüşleri bulabileceğimiz, en iyi film dahil olmak üzere 4 tane Oscar ödülü alan bir film. Filmde birçok dikkat çekici sekans vurgulanmış. Akademisyen dünyasından, ilişkilerin sorgulanmasına hatta dinsel önyargılara kadar. Film son derece akıcı, zaman zaman seyirciyi müdahil ediyor ve karakterlerin geçmişlerine giderek daha fazla bilgi sahibi olmamızı sağlıyor. Mutlaka arşivlenmesi gereken filmlerden birisi.
Film, New York’ta
tanınmış komedyenlerden Alvy Singer’ın Annie Hall isimli şarkıcıyla yaşadığı
ilişkinin bitme nedenleriyle başlar. Geçmişte birçok ilişki yaşamış olan Alvy
aşk hayatında başarılı olamamıştır. Annie ile tanışması diğerlerinden çok farklı bir
ilişki başlamasına yol açacaktır.
Filmde en çok vurgulanmak istenen, ilişkilerin
sürdürülebilmesinin sorgulanmadan, mantıksız yaşanmasıdır. Alvy,
küçüklüğünden itibaren hayatı hep eleştirel yaşayan ve ölümle bağdaştıran biridir.
Annie ise tam tersi hayattan zevk alan, yeni insanlar tanımayı seven, hayallerinin
peşinde koşmayı amaçlayan bir kızdır. Alvy, aşık olduğu kadını sürekli
eleştirir.
“Benim gibi birini üye yapacak bir kulübe ait olmayı, asla istemem.”
“Benim gibi birini üye yapacak bir kulübe ait olmayı, asla istemem.”
“Aşk bir köpekbalığı gibidir ya dibe batar ya da
burnunun dikine olanca hızıyla gider.” Alvy ile Annie’nin ilişkileri de artık dibe batmıştır. Annie, Los Angeles'a taşınmıştır. Alvy ile Annie uzun zaman sonra New York'ta tekrar buluşur.
"Annie ve ben bundan sonra bir öğle yemeği yedik ve eski günleri anarak dolaştık. Sonra geç oldu. İkimiz de gitmek zorundaydık. Ama yine de Annie'yi görmek güzeldi. Onun ne kadar harika bir kız olduğunu düşündüm ve onu tanımanın ne güzel bir şey olduğunu. Ve aklıma o eski espri geldi: Adam, bir gün doktoruna gider ve "Doktor, kardeşim fıttırdı. Kendini tavuk sanıyor." der. Doktor da: "Getirseydiniz ya, tedavi ederdim." der. Adam da şöyle der: "Evet ama doktor, yumurtaları çok işime yarıyor." Galiba ben de ilişkilerimde aynı şeyi hissediyorum. Akıl dışı, mantıksız, hatta saçma olduklarını bilseniz de sürdürmeye çalışıyorsunuz. Çünkü hepimizin yumurtalara ihtiyacı var."
"Annie ve ben bundan sonra bir öğle yemeği yedik ve eski günleri anarak dolaştık. Sonra geç oldu. İkimiz de gitmek zorundaydık. Ama yine de Annie'yi görmek güzeldi. Onun ne kadar harika bir kız olduğunu düşündüm ve onu tanımanın ne güzel bir şey olduğunu. Ve aklıma o eski espri geldi: Adam, bir gün doktoruna gider ve "Doktor, kardeşim fıttırdı. Kendini tavuk sanıyor." der. Doktor da: "Getirseydiniz ya, tedavi ederdim." der. Adam da şöyle der: "Evet ama doktor, yumurtaları çok işime yarıyor." Galiba ben de ilişkilerimde aynı şeyi hissediyorum. Akıl dışı, mantıksız, hatta saçma olduklarını bilseniz de sürdürmeye çalışıyorsunuz. Çünkü hepimizin yumurtalara ihtiyacı var."
Yorumlar
Yorum Gönder