Ben Stiller’ın kariyerinde hem oyunculuğu hem de
yönetmenliğini yaptığı, James Thurber’ın kısa öyküsünden
uyarlanan 2013 yapımı film izlenilmesi gerekenler arasında. Film aynı
zamanda Sean Penn, Conan O’Brien gibi ünlü isimleri de seyirciyle buluşturuyor.
IMDB puanı 7.4. Ben Stiller yönetmen koltuğunda
oyunculukta olduğu gibi sıra dışı performansıyla dikkat çekiyor. Tarzının en güzel örneklerinden biri.
Ben Stiller’ı, filmde “Life”
dergisinde negatif portföy müdürü olarak çalışan Walter Mitty karakterinde görüyoruz.
Walter’ın hayatı filmin başlarında seyirciye rutin olarak yansıtılıyor. Bununla birlikte, çalıştığı dergide ise değişime gidilmektedir ve internet temelli dönüşümü yüzünden derginin
son sayısının çıkarılması kararı alınır. Çalışanlardan bazılarının da işine son
verileceği haberi üzerine müdürler son dergi üzerine yoğunlaşmışlardır. Bu
dergide yayınlanacak olan kapağın Sean O’Connell talebi üzerine “Hayatın
Cevheri” olarak adlandırdığı 25. Negatif çalışması olması fikrine varılır ve Walter
için bu işini tamamlamak anlamına gelmektedir. Bu negatife ulaşamayan Walter,
iş yerinde hoşlandığı Cheryl’ın da desteği sayesinde Sean’ı bulmak için yola
çıkar. Sürekli hayallerine dalan Walter, bu yolculukla birlikte gerçekliğe
doğru büyük bir adım atmıştır.
“Dünyayı anlamak için tehlikeye bulaşmak, duvarların ardını görmek,
yakından bakmak, birbirimizi bulmak ve hissetmek gerekir.”
Hayatın amacı budur.
Life dergisinin sloganı olan bu
sözler filmin ana temasını oluşturmaktadır. Yapmak istediklerini babasının 17
yaşında ölümü nedeniyle yapamayan Walter çalışma hayatıyla çok erken yaşta
karşılaşmış ve onun olmak istediği kişiyi bir kenara bırakarak gerçekle
yüzleşmesine neden olmuştur. Asıl
olmak istediği kendisiyle ise hayallerinde buluşmaktadır. Ve filmde bu sayede, Walter’ın
hayata bakış açısı ve yapmak istedikleri gerçekten çok hayallerinde görülmektedir.
Filmin en kilit bölümü, Walter’ın
şirketten çıkarak Greenland’e doğru yola çıkma sahnesi. Burada,
insanın hayallerine ulaşması için bir adım atmasının yeterli olduğu hatırlatılıyor.
The Arcade Fire’ın "Wake Up" şarkısının da bu sahnede eşlik etmesi çok doğru bir
seçim. En etkileyici sahnelerden bir diğeri ise filmin final sahnesi. İnsanın emeğinin karşılığının bir şekilde döndüğünü gördüğümüz bu sahne, seyirciye duygusal anlar yaşatıyor. “Cesaret”, “esneklik”, “değişim”,
“çabalama”, “emek”, “hayatın amacı” kavramlarını çok güzel bir şekilde sunan, güzel doğa manzaraları ve eğlenceli sahneleriyle keyifli zaman geçirilebilecek bir film.
Yorumlar
Yorum Gönder