Yönetmenliğini Richard LaGravenese'in üstlendiği 2007 yapımı filmin başrolünde iki Oscar ödülüne layık görülmüş başarılı oyuncu Hilary Swank yer almakta. Filmin IMDB puanı 8.4. Senaryosu gerçek hikayeden uyarlanan film birçok kişinin hayatına dokunacak cinsten diyebiliriz.
Henüz ilk görevinde lise öğrencilerine dil bilgisi dersi vermek için zorlu bir sınıfa öğretmen olan Erin öğretmenlerin bile sırtını çevirdiği bu sınıfa karşı farklı yaklaşım sergilemesi gerektiğini anlar. Sınıf her birinin hikayelerinde yaşanan acılardan yola çıkarak birbirlerine gösterdiği tutum ve davranışlarını karmaşıklaştırır. Zaman içinde Erin'in desteğiyle hikayelerini paylaşacakları ve birbirlerini anladıkları bir ortam oluşur. Yazmak onlar için kendi ufuklarını genişlettikleri ve daha farklı bakabildikleri araç haline gelir.
Filmde söylenecek çok fazla şey var aslında, ancak filmin çok fazla bilinmemesi de izleyenler için bir avantaj diyebilirim. Gerçek öyküden yola çıkan filmde Erin karakterini Hilary Swank adeta kendini kaptırarak oynamış. İnanarak oynayan nadir oyunculardan. Tema olarak filmde inanmak, vazgeçmemek, değişim, paylaşım, hoşgörü kavramları ön plana çıkmaktadır. Öğrencilerin yaşadıkları ile paylaşımlarında yalnız olmadıklarını ve her birinin içinde umut olduğunu göstermektedir. Bir yandan da her zaman katı kırmızı çizgilerin olmadığını konu bazında gerekli esnetmelerin yapılabileceğini de görmekteyiz. Imelda karakteri filmde enteresan bir detay olmuş. Erin'ın çabalarında ayrıca gördüğümüz fedakarlık da kaçırılmaması gerekir.
Size filmde en sevdiğim konuşmayı paylaşmak istiyorum.
"Ben kahraman değilim, ben yapmak zorunda olduğum şeyi yaptım çünkü doğru olan şey de buydu. Hepsi bu...Burada hepimiz sıradan insanlarız ama sıradan bir sekreter ya da sıradan bir ev kadını ya da bir genç adam... Kendi elinden geldiği kadarıyla karanlık bir odada küçük bir ışık yakabilir... Öyle değil mi?"
Yorumlar
Yorum Gönder